Pasifik Okyanusu dışında, tropik ve sub-tropik sularda yaşayan bir balık türüdür. Ülkemizde tüm denizlerimizde bulunur, Akdeniz ve Ege’de göç etmeyen bir tür iken, sonbaharda havaların soğumasıyla birlikte lüferler Karadeniz’den Marmara’ya doğru göç ederler. Bu dönem ülkemizde lüferin ticari olarak en fazla avlandığı dönemdir. Aşırı avlanmadan dolayı Marmara ve Karadeniz’de eskisi kadar çok bulunmamaktadır. Akdeniz’de ise havaların soğumasıyla birlikte lüfer kıyılar ve sonbahar ve kış aylarında güzel av verir. Ege sularının Akdeniz’e göre nispeten daha soğuk olmasından dolayı Ege’de yazın da avlanabilir. Lüfer çenesi güçlü, dişleri keskin bir balıktır. Yuttuğu zoka özenle çıkarılmalı aksi takdirde jilet gibi keskin dişleriyle yaralanmalara sebebiyet verebilir.
Lüfer boyutlarına göre;
Defneyaprağı (0-10 cm)
Çinekop (15-18 cm)
Sarıkanat (18-25 cm)
Lüfer (28-35 cm)
Kofana (35-50 cm)
Sırtıkara ( >50 cm) olarak isimlendirilir. Defneyaprağı, çinekop ve sarıkanadın avlanması yasaktır.
Avcılığı
Avcılığı çok zevkli bir balıktır. Lüfer aç olduğunda suda bulunan hareketli ve hareketsiz her türlü yeme saldırır. Dişleri çok keskin olduğundan dolayı uzun saplı kancalarla avlanır. Yemli avcılıkta genellikle akyem diye tabir edilen istavrit, sardalye, zargana etleri kullanılarak avdan verim alınabilir. Kıyıdan at çek yöntemi de diğer bir av yöntemidir, popper tarzı yemlerle verimli avlar yapılabilir. At çek yönteminde dikkat edilmesi gereken nokta, balığın mümkün olduğunca kısa sürede kıyıya alınması ve misinada boşluk bırakılmamasıdır. Ayrıca jigging ve sırti yöntemi ile de yakalanabilir.
Aşağıda lüferin su altı görüntülerini ve yeme saldırış anını gösteren bir youtube videosu referans olarak sunulmuştur.